Hafta sonu İstanbul' dan kaçıp çook uzaklara gitmedik:)
Kayınvalidemler in yazlıklarına gittik, Tekirdağ yolu üzeri Yeni çiftlik de.
Her sene Mayıs ayı olunca kaçıp giderler İstanbul'un sıcağından gerçi orası çok da farklı değil ama sahil olması nedeniyle serin oluyor yine de. Malum biz de onlar gittiklerinde hafta sonları giderdik o zaman ben çalışmıyordum tabi.Şimdi mayıs ayından bu zamana kadar 1 kere gitmedik , haliyle onlarda gelin artık diye söylendiler.Hafta sonları eve zaman kalıyor hafta içi ne yapamadıysam hafta sonuna kalıyor, kendimize bile zaman kalmıyor desem yeridir aslında.Biz de geçtiğimiz bu hafta sonu gidelim artık dedik. Çilekler oldu, erikler tam senin istediğin gibi diyip durdu annem. Açelya mı da ekmiş görünce çok sevindim.Çünkü en son kışın bırakmıştım onu,ama şimdi daha güzel açmış.
Hafta sonu yarım gün işin ardından eve gel koştur koştur.Akşamdan küçük bir çanta hazırlamıştım belki denize gireriz diye.Aslında ikimizin de pek giresi yoktu ama hadi ne olur ne olmaz sonradan niye yanımıza almadık demeyelim dedim.Hazırlanıp çıktık.
Güzel bir akşam yemeğinden sonra çay keyfi.Ertesi güne dinleniş ardından güzel kahvaltımız.Sonra ben bahçeye dalış yaptım.Benim koparmamı bekleyen çileklerle başladım. Allah'ım bu nasıl bir koku , nasıl bir renk çok şükür Rabbim'e. Onun tazeliğinin tadı,mükemmel.
Benim her sene çıkan yeşil eriğim bu sene çıkmadı , çünkü babam ağacı biraz kestiği için hiç olmamış,yeşil , ekşi eriksiz olmadı şimdi hiç ama ne yapalım.(Ben burada erik yiyeceğim diye marketten erik bile almadı yahu) neyse kısmet, seneye inşallah.
Sonra biraz armut, biraz kırmızı erik derken alt üst edildi ufak bahçemiz. Stres atıldı, toprakla temas gerçekten iyi geliyor insana.Mangal da yakılıp yenildik den sonra.Eve çıkma zamanı .Ama trafik felç evde gecenin bir yarısı olunca pilimiz bitiyor.Neyse hafta sonunu da bu şekilde geçirdik.
Hoşçakalın, mutlu kalın...
.jpg)
